2 Nisan 2020 Perşembe

ÇOCUKLARIN OYUNLARI ESASINDA ÖĞRETMENİN ÜSTLENDİĞİ ROLLER (MAKALE)

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN OYUNA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

Bu çalışmayı Yrd. Doç. Dr. Atiye Adak Özdemir ve Yrd. Doç. Dr. Oya Ramazan tarafında yapılmıştır. Çalışmanın amacı okul öncesi öğretmenlerinin oyuna ilişkin algı ve görüşlerini belirlemektir.
Bu çalışma İstanbul ilinde  İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki anaokullarında görev yapan 63 okul öncesi eğitim öğretmeniyle yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır.
Oyunda öğretmenin rolü, oyun ve oyun ortamlarının çocukta gelişim ve öğrenmeyi en üst düzeyde nasıl destekleyebileceği konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olursa ancak çocuklara da bu olanakları sunar.
Sonuç olarak; çocuğun kendini ve potansiyelini özgürce yansıttığı ortam, eğlenceli olma, yaşama hazırlık, çocuklar tarafından yapılan her şey ve çocuk için değerli olma, öğrenme ve gelişme etki olmak üzere öğretmenlerin oyuna ilişkin tanımlamaları ile ilişkili olarak altı ana tema belirlenmiştir.

ÖĞRENME MERKEZLERİNDE OYUN (MAKALE)

Okul Öncesi Eğitim Kurumlarındaki Öğrenme Merkezlerinin Çocukların Serbest Oyun Davranışları Üzerine Etkisi

Bu çalışma 2014-2015 eğitim öğretim yılında Karabük ilinde görev yapmakta olan 20 okul öncesi öğretmeni ile yapılmıştır. 
Çalışmayı Arzu Özyürek ve Nisa Kılınç yapmıştır. Çalışmanın amacı okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf ortamı ve öğretmen tutumlarının çocukların serbest oyun davranışlarıyla olan ilişkilerinin incelenmesidir. Araştırmada veri toplamak amacıyla, araştırmacılar tarafından uzman görüşleri alınarak oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir.
Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin yarısından fazlasının sınıflarında bulunan öğrenme merkezlerinin amacına uygun oluşturduğunu fakat oyuncak temini konusunda sıkıntı çektikleri, kullanılan materyallerinin okul idaresi tarafında temin edildiği, serbest oyun zamanının genel olarak bir saat sürdüğü, öğrenme merkezlerinin yıl boyu sabit kaldığı, çok az sayıda öğretmenin sınıfına geçici merkezler oluşturduğu belirlenmiştir. 
Bir başka sonuç ise araştırmaya katılan öğretmenlerin hemen hemen hepsinin serbest oyun zamanında aile katılımına yer vermemeleridir. Öğretmenler öğrenme merkezlerinin çocukların sosyal-duygusal, bilişsel, dilsel ve psikomotor alanlarında gelişmelerine katkı sağladığını düşünmektedir. Öğretmenlere göre çocukların en bağımsız hareket ettiği merkezler dramatik oyun merkezi, blok merkezi ve sanat merkezidir. 
Öğretmenlerin sınıfta kullanılacak materyalleri belirlerken daha çok cinsiyet ve yaşlarını dikkate aldıkları belirlenmiştir.

ÇOCUKLARA GÖRE UYARLADIĞIMIZ ZEMİN OYUNU

ZIPLA, OYUNCAKLARI TOPLA 

Etkinlik Çeşidi: Matematik, Hareket ve Oyun Etkinliği (Bütünleştirilmiş etkinlik)
Yaş: 60-72 Aylık
Materyaller: Zar, Oyuncaklar, Kartondan yapılmış daireler
Sözcükler: İleri, Sayılar, Oyuncak
Kavramlar: Az-çok, Daire, İleri

Kazanımlar ve Göstergeler:
Bilişsel Kazanım
Kazanım 1: Nesneleri sayar.
Gösterge: İleriye/geriye doğru birer birer ritmik sayar. Saydığı nesnelerin kaç tane olduğunu söyler.
Kazanım 17: Neden-sonuç ilişkisi kurar.
Göstergeleri: Bir olayın olası sonuçlarını söyler.
Motor Gelişim
Kazanım 1: Yer değiştirme hareketleri yapar.
Göstergeleri: Yönergeler doğrultusunda yürür. Çift ayak sıçrayarak belirli mesafe ilerler.
Kazanım 2: Denge hareketleri yapar.
Göstergeleri: Ağırlığını bir noktadan diğerine aktarır. Atlama hareketi yapar.

Öğrenme Süreci
Her zaman olduğu gibi çocuklara renkli ponponlarını taktık. Bizim bu çocukları oyuna başlamadan önce oyun alanımıza ulaşmak için gideceğimizi yolu ifade ediyor. Ponponları taktığımız zaman bir oyunumuz var demek ve oyuna ulaşmak için beraber ilerlememiz gerekiyor demektir. Ritimli bir şarkı açıyoruz, müziğin ritminin hızlı olduğu yerde hızlı adım atıyoruz, ritmin yavaşladığı yerde adımlarımız da yavaşlayarak tren şeklinde sınıfın içinde geziyoruz. Şarkı bitince oyunuma başlıyoruz. Yere dört renkten oluşan daireleri koyuyoruz ve yanlarına da oyuncakları koyuyoruz. Sonra dört çocuk o dairelerin tam ortasına geliyor. Çocukların ellerinde hepsin hangi renk dairelerin önünde ise o renk zarlar veriliyor. Sonra çocuklar zarları atıyor hangi sayı geldiyse  o sayının yanında olan oyuncağı alıyor. Dairelerin bitiğinde ise elinde kaç tane oyuncak topladığı sayıyor. Sınıfın bütün çocukları bu şekilde oynuyorlar. En sonda hangisi kaç tane oyuncak topladığını konuşuyoruz.

ZEMİN OYUNU

HATIRLA BAKALIM 
Materyaller: Pipet, 2 tane zar, defter, kalem
Öğrenme Süreci: 

Yere 10 kare sağa, 10 tane yukarı doğru olan bir kare biçim zemin oluşturulur. İki zarın ikisini de atar. Zarın biri ileri kaç adım atacaklarını diğeri de sağ yöne kaç adım atmaları gerektiğini göstermektedir. Zarları attıktan sonra yarışmacı ilerlediği karelerin üzerine pipet koyarak sona geldiğinde arkasına dönüp baktığında o oluşturduğu yolu elindeki deftere çizmesini istiyoruz. Böylece hem gittiği yolu hatırlaması hem de mekan algısı kazanmasına yardımcı olmaktadır.

Bizler bu oyunu kendi yaşıtlarımıza göre tasarladık. Bu oyun daha çok mekan becerisi geliştirmek için kullanılabilinir. Okul öncesi çocuklarda bu durum onların mekan algısını geliştirmelerine yardımcı olmaktadır böylece gittikleri yerleri daha fazla dikkat etmelerine ve bu da çocuk kayıplarına azalmasına yardımcı olabilir. 



PİPET OYUNU

ÜFLE VE GÖLÜNÜ AT 

Materyaller: Pipet, defterler, kalem, yuvarlak hafif plastik madde (uç kutusunun kapağı)

Öğrenme Süreci:
Defterle iki tarafı kapatarak halı saha gibi bir alan yarattık ve iki tanede kale kale olması için kalemleri orayı çukur gibi oluşturduk. Yarışmacılara birer pipet verdik elleri masaya değmemeye çalışarak ağızlarında ki pipetlerle ortada olan top niyetine kullandığımız uç kutusu kapağını karşı kalelere atmaya çalıştılar. İlk üç golü atan kazanıyordu. 

Biz bu oyunu kendimize göre tasarladık. Oynayanlar eğlenirken diğer oynamayan arkadaşlarımız tabi sıkıldılar. Bu da aslında çocuklar açısından düşünürsek onlarda böyle yarışmalı gibi oyunlarda kaybettiklerinde ya da çıktıklarında, izlediklerinde onlarda sıkılıyor. Bu yüzden daha çok rekabet olmayan oyunlar olursa onlar açısından daha eğlenceli olur.